Kendim için adım atmaya başladım nihayet, kararlıyım kendimin en parlayan versiyonunu yaratacağım. Yarınlardaki ben bugünlerimi hatırlayarak kendiyle gurur duyacak. Ancak çok kolay olmayacağının farkındayım; bazen zıplaya zıplaya ilerlerken bazen de sendeleyeceğim. Tek bir gerçeğim olacak: yolum hep ileri akacak.
İlk olarak psikoterapi almaya başladım… Aslında bunu birkaç kez denemiş, ağlamaktan ilk görüşmeyi bile sağlayamamıştım. Sanırım kendim için en iyi psikoloğa ulaştım. Oturup böyle oldu da, şöyle oldu da; anlatmıyorum. Kendisi genellikle yarım kelimelerimi sözlere gerek duymadan tamamlıyor, bazen bakışlarımdan bazen duruşumdan bazen de jest ve mimiklerimden beni anlıyor… “Kendimi sevmek istiyorum” diye başladığım ilk cümlemi son görüşmemize sakladı. Yolculuğumuza ise daha ilk dakikalarda teşhis ettiği sosyal anksiyetem ile başlamayı seçti. Kendisinden duyana kadar farkında değildim, evet çok haklıydı ve bunu çözmeden canım ben, bana çok uzak görünüyordu. Küçük küçük adımlarla değil, bildiğin depar ata ata ödevlerimi yapmaya başladım. Sanırım mutluluğun yolunda hafif bir delilik esintisi var…
Bu satırları yazıyor olmak bile yüzüme kocaman bir tebessüm getirdi. Halbuki biraz önce ne kadar gergin ve karanlıktaydım… Canım psikoloğum benim, iyi ki varsın…
Peki canım ben, sırada ne var; kendim için sıraya ne aldım?
Yorum bırakın