Karten

  • En çok hangi mesleği seviyorsunuz, neden? Ev dekorasyonu alışveriş editörlüğü. Dergi veya dijital platform için ürün seçmek, seçilen ürünleri görsel olarak uyumlu hale getirerek sayfa düzeni oluşturmak, fiyat ve marka bilgilerini araştırmak, markalarla iş birliği yapmak… Bu alanda çalışsaydım, sabah uyandığımda yatağımdan “ yaşasınnnn, yepyeni güzel bir gün…” diyerek keyifle kalkardım…

  • Her zaman yanınızda taşımanız gereken en önemli şey nedir? Vicdanımız…

  • Bugün dağların dumanı aralandı, hoş geldin Bugün dağların dumanı aralandı, hoş geldin Ah, ışıklar içinde kaldım, yandım, efendim Ah, ışıklar içinde kaldım, yandım, efendim Sen bana yangın ol, efendim, ben sana rüzgâr Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar Sen bana geç geldin, ben sana erken Tutuşsun gün, yansın geceler, vaktimiz varken Bugün günlerden güzellik, sefa…

  • Kendim için adım atmaya başladım nihayet, kararlıyım kendimin en parlayan versiyonunu yaratacağım. Yarınlardaki ben bugünlerimi hatırlayarak kendiyle gurur duyacak. Ancak çok kolay olmayacağının farkındayım; bazen zıplaya zıplaya ilerlerken bazen de sendeleyeceğim. Tek bir gerçeğim olacak: yolum hep ileri akacak. İlk olarak psikoterapi almaya başladım… Aslında bunu birkaç kez denemiş, ağlamaktan ilk görüşmeyi bile sağlayamamıştım. Sanırım…

  • Ben&Onsuzluk

    Ve artık onsuzluk… O günden sonra daha yeni yeni içten gülebilmeye başladım hayata, sadece onu değil gülümsemeyi de özlemişim. Bir de çikolatayı, sütlü… Bir daha hayatımda o olmayacak, bunu da kabullendim sonunda… Artık kendime dönmem gerek. Nereden başlayacağımı bilemezken; tanıdık bir çift gözle karşı karşıya gelmeye cesaret ettim sonunda… Sahi neydi beni korkutan? Kırılgan yanımı…

  • Nasıl başa çıkabileceğimi bilmiyorum. Uyusam… Derin derin… Uyansam Ve hatırlasam; Nasıl yaşıyordum ben bu hayatı?

  • Kalbimmm

    El ele bir hikaye paylaştı dün instagram’da Mutlu bayramlar yazmış, üç nokta ile… Ayrılmadan önce de, ayrılırken de hayalini vurgulamıştı; “El ele dolaşabileceğim, ulu orta yaşayabileceğim bir ilişki istiyorum’’. Anlamaya ve hak vermeye çalışıyordum; Saklı kalmış bir aşk, yaş elli… “Sen ne güzel seviyorsun’’ derdi bana… Evet uzaktaydık, Saklıydık, Belki yanlıştık… Ama benim doğrumdu… İlkimdi,…

  • Yorgun… Bitik. Nefesim göğsüme sığmıyor; havayı içime çekiyorum çekiyorum ama yine de nefessiz kalıyorum. Göz kapaklarımı zor taşıyorum. Kalbim sanki tüm bedenime vuruyor. Şu aralar hiçbir şey yapamıyorum… Onu kaybettiğim için mi, yoksa onda kaybettiklerim için mi? Sanırım her ikisi için de… Onu sevmek hayatı sevmekti… Ona sarılmak çok başkaydı; kalplerimiz üst üste geldiğinde evimde…

  • Severken ve sevildiğimi düşünürken vedasız kaldım ben… Çok sevdim, çok seviyorum. 23 senedir hayatımdaydı, arkadaşımdı, ona hayrandım, benim için her zaman çok özeldi. Sonunda bundan dokuz ay önce ona kavuşmuştum, üstelik kendi gelmişti bana, mucizemdi. Mucizem… Ve bir ay önce susarak gitmesini izledim. Ne zaman bitmişti, ne zaman vazgeçmişti benden, neden düşmüştüm gözünden… Kabullenmek zor…

  • Keşke vedalaşabilseydik… Yalnızca sevdim, hesapsız kitapsız. Evet yanlış zamanda, evet zor şartlarda, ama doğru hislerle… Veda etseydi canım çok yanardı, ama ona haksızlık etmemek için bunu kabullenirdim. Geriye dostluğumuz kalırdı… Ben ona sadece sevgimle yaklaşırken o beni sessizliğiyle cezalandırdı. Hikayemizi sessiz bir boşlukta bıraktı. Sustum, çünkü o sustu, bekledim… Beklerken sessizliği de net bir cevap…